Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçu, bir kimseyi bir yere gitmek veya bir yerde kalmaya engelleme şeklinden işlenir. Bu suçta, kişinin mağdurun iradesi kısıtlanmakta ve hareket kabiliyeti ortadan kalmaktadır. Bu suçta korunan hukuki yarar da kişinin hareket özgürlüğüdür.
Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçu, serbest hareketli bir suçtur ve bir kimseyi bir yere gitmeye veya bir yerde kalmaya engelleme şeklinde oluşur
Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçu, kişi hürriyetinden yoksun kılındığı an tamamlanmış olur, mütemadi bir suçtur. Ayrıca , kişinin hürriyetinden yoksun kılması uzun veya kısa olmasının önemi yoktur.
Kişi hürriyetinde yoksun kılma suçu, kasten işlenen bir suçtur, taksirle işlenemez. Bu suçta , fail de mağdur da herkes olabilir.
Kişi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Cezası Nedir ?
Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçu ,TCK ‘nun, Hürriyete Karşı Suçlar Bölümün 109. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;
Madde 109-
(1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunun daha fazla cezayı gerektirecek nitelikli halleri ise 109/2 ve 109/3 fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre ;
(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Bu suçun;
a) Silahla,
b) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Üstsoy, altsoy veya eşe karşı,
f) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.
Kişi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Mağdurun Ekonomik Kayba Uğraması
Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunda mağdur ayrıca önemli bir ekonomik kayba uğraması durumunda , fail ayrıca adli para cezası ile cezalandırılır.
Kişi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Cinsel Amaçla İşlenmesi Hali
Cinsel amaçla işlenen suçlar, failin cinsel saikle , cinsel dürtülerini tatmin etmeye yönelik işlenen suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun 102, 103, 104 ve 105. Maddelerinde düzenlenmiştir. Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunun; cinsel taciz, cinsel istismar ve cinsel saldırı amacı ile işlenmesi halinde faile verilecek cezalar yarı oranın da artırılır.
Kişi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Etkin Pişmanlık Hükümleri
Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkündür. Bu suç nedeniyle soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakacak olursa cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
Kişi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Şikayet ve Uzlaşma Hükümleri
Kişi hürriyetinden yoksun kılma suçu, şikayete tabi suçlardan olmayıp, kamu hukuku adına yürütülen suçlardandır. Bu suçta, uzlaşma hükümleri uygulanmaz.
Sanıklar .hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ; 04.08.2014 günü saat 18.30-19.00 sularında yakınan ...’yi arayan sanık ...’ın buluşma teklifinde bulunup, yakınanın teklifi kabul etmesi üzerine sanık ...’in araçla yakınanın bulunduğu yere gelip, yakınanı ve yanında bulunan arkadaşını diğer sanıklar ... ve ...’ın bulunduğu parka götürdüğü, burada sanık ...’ın yakınana ‘...’in eşi ...’e mesaj attığını, bunun bedelini ödeyeceğini, ya cinsel organını kesip bir tarafına s.kacağını, ya da sol bacağı ile sağ kolunu keseceğini’ söyleyip, tehditle 250.000 TL para talep ettiği, bir müddet konuştuktan sonra yakınan ve sanıkların araca birlikte binip, ilerledikleri sırada trafik ışıklarında duran araçtan yakınanın inmek istediği ancak sanıkların ‘Canımızı sıkma’ diyerek buna engel olduğu, yakınanı Demirci köyü civarında ıssız bir alana götürüp, burada zorla 20.000 TL parayı vermeyi kabul ettirdikten sonra parka geri getirip serbest bıraktıkları olayda; sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemlerinin sübut bulduğu düşünülmeden, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA. ( Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2018/573 E. , 2020/2563 K. )
Sanık ... hakkında mağdure Karına’ya karşı işlediği ırza geçme suçundan hüküm kurulurken Anahıt’ın mağdure olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir. Sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve ... mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde; Oluşa uygun kabule göre sanıkların, mağdurelere karşı işledikleri ... mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının zamanaşımı süresi yönünden lehe sayılıp 765 sayılı TCK’nın 429/1, 429/2. maddelerinde düzenlenen ... mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/3, 104/2. maddelerinde belirtilen 15 yıllık olağanüstü dava zamanaşımına tabi bulunduğu ve suç tarihi olan 28.01.2000 ile inceleme günü arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri gözetilmek suretiyle hükümlerin 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar haklarında bu suçlardan görülen kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE. ( Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/4720 E. , 2020/3107 K. )
Suça sürüklenen çocukların, katılana yönelik gerçekleştirdikleri kabul olunan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda TCK'nın 109. maddesinin 3. fıkrasında sayılan birden fazla kişi ile birlikte ve çocuğa karşı işlenmesi şeklindeki nitelikli hallerden birden fazlasının gerçekleşmiş olması nedeniyle, haklarında kurulan hükümde temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/7964 E. , 2020/13306 K.)