Dolandırıcılık, hile bir davranışla kişinin başkasını aldatması ve bunun sonucunda kendisine yada bir başka kişiye yarar sağlamasıdır. Dolandırıcılık fiiliyle mağdur kişi zarara uğramaktadır.
Madde 157 :'' Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası verilir.''
Kanun metni de açık olduğu üzere dolandırıcılık suçunun olaşabilmesi için;
- Hileli bir davranışın meydana gelmiş olması gerekmekte,
- Bu hileli davranışla mağdur olan kişilerin zarar görmüş olması gerekmekte,
- Kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Dolandırıcılık suçu, şikayete tabi suçlardan olmayıp resen soruşturma ve kovuşturması yapılan suç tipidir.
Nitelikli Dolandırıcılık Halleri ve Cezası Nedir?
Suçun daha az veya daha çok cezalandırılmasını sağlayan nitelikli haller ise şöyledir;
Dolandırıcılık suçunun;
a) Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşların, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti ,vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında ; kooperatif yöneticilerinin kooperatif faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kurumlarınca tahsil edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksatıyla,
işlenmesi halinde 2 yıldan 7 yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
Dolandırıcılık Suçunun Daha Az Cezayı Gerektiren Hali Nedir?
Dolandırıcılık, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikayet üzerine , 6 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
DOLANDIRICILIK SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
1- Başkasına ait kredi kartının kötüye kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunun oluşabilmesi için 5464 sayılı Yasanın 3. maddesi uyarınca kartın fiziken kul- lanımı gerekmeyip kart bilgilerinin kullanılması yeterli olduğu cihetle; sanığın, mağdur ... ve katılan ...'e ait kredi kartı bilgilerini ele geçirip kullanmak suretiyle internet üzerinden alışveriş ve havale yapmaktan ibaret eylemlerinin mağdur sayısınca TCK.nun 245/1. maddesinde yazılı suçu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararları verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de; 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.( Yargıtay 8.Ceza Dairesi 2015/10798 Es. 2016/2341 K. )
Şikayetçinin rızası olmadan e-mail ve Facebook hesabına girip şifrelerini değiştirmek suretiyle bilişim sistemine girmesini engellediğinden bahisle açılan davada; sanığın suçu kabul etmemesi, para gönderimi için kullanıldığı anlaşılan hesaba ilişkin belgelerin sanığa gösterilmemesi, dosya içindeki delillerin şikayetçi tarafından ibraz edilmesi, şikayetçinin facebook hesabına kimin giriş yaptığı ve kalmaya devam ettiği, e-mail şifresinin değiştirilmesine dair tespitlerin bulunmaması, dosya içeriğindeki tespitlerin suç tarihini kapsamayıp daha sonraki tarihler ve şikayetçiye ait IP numaraları olduğunun anlaşılması karşısında, bu hususların tespiti ile ayrıca şikayetçinin beyanında facebook hesabının kullanılarak para istenen arkadaşı olduğu anlaşılmakla, bu kişinin tanık sıfatıyla dinlenmesi, dolandırıcılık suçundan açılmış davalar varsa getirtilip incelenmesi, banka hesabına ilişkin belgeler sanık tarafından kabul edilmemişse belgeler üzerinde inceleme yapılması, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. (Yargıtay 8.Ceza Dairesi 2016/8504 Es.
Dosyada mevcut ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 10.12.2009 tarihli iddianamesiyle açılan ve daha sonra incelenen dosyayla birleştirilmesine karar verilen davada sanıkların ...'e ait kimlik bilgileriyle düzenlenen sözleşmelerle katılan Ing bank dışında ... ve ...'tan kredi kartı alarak kullandıklarının iddia olunması karşısında iddia olunan eylemlerin TCK.nun 245/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı ve atılı suçun mağdurunun kartı düzenleyen bankalar olup mağdur sayısınca suç oluşacağı cihetle, öncelikle Ing bank dışında ... ve ...'tan alınan kredi kartlarına ilişkin sözleşmeler getirtilip, sözleşmelerdeki yazı ve imzalar üzerinde usulüne uygun bilirkişi incelemesi yaptırılarak yazı ve imzaların mağdur ya da sanıklara ait olup olmadığı hususu saptandıktan ve sanıkların tüm aşamalarda çalışanları olan mağdurların kredi kartlarını rızalarıyla kullandıklarına dair savunmalarının diğer mağdurlar ..., ... ve ...'in beyanlarıyla kısmen doğrulandığı hususu da nazara alınarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi (Yargıtay 8.Ceza Dairesi 2014/27231 Es. 2014/25069 K.)