İSTANBUL ( ) AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO :
SANIK :
MÜDAFİ :
KONU : Savunmalarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Müvekkil hakkında ,Türk Ceza Kanunu’nun 86/3.a,e,53,63 maddeleri uyarınca Kasten Yaralama suçuna istinaden kamu davası açılmıştır. İşbu dilekçe ile isnat edilene suçlamalara ilişkin savunmalarımızı sunmaktayız.
1-OLAYDA HİÇBİR ŞEKİLDE MÜVEKKİL KARDEŞİNİ YARALAMAMIŞTIR.
Olay günü müvekkilin kardeşi alkolün de etkisiyle bağırıp çağırmaya başlamıştır ve biranda kriz geçirmiştir. Müvekkil ve babası, kardeşini sakinleştirmeye çalışmıştır. Müvekkilin kardeşi meydana gelen arbede sırasında elinde aletle kendisine zarar vermeye başlamıştır ve duvarlara çarpmıştır. Müvekkil buna engel olmaya çalışmıştır. Müvekkil hiçbir şekilde kardeşine vurmamış, onu darp etmemiş aksine kendisine zarar vermemesi için babası ile birlikte uğraşmıştır. Müvekkilin kardeşini darp etmesni gerektirecek hiçbir durum söz konusu değildir. İddianamede müvekkilin, TCK 86/3-a-e maddesi gereğince cezalandırılması istenmişse de söz konusu olayda kesici alet müvekkil tarafımdan kullanılmamıştır. Kaldı bu alet müvekkile de ait değildir.
2-OLAYDA MEŞRU MÜDAFAA HÜKÜMLERİ UYGULANMALIDIR.
Yukarıda belirttiğimiz gibi, müvekkil hiçbir şekilde kardeşine vurmamış ve onu darp etmemiştir. Ancak mahkeme aksi kanaatte olsa bile , meşru müdafaa hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Zira; olay günü müvekkilin kardeşi alkolün etkisi ile sinir krizi geçirmiş ve elindeki aletle kendisine, babasına ve annesine zarar verme durumundaydı. Bu durumda olası bir zarar verme durumunu engellemek için müvekkil kardeşini engellemesi gayet normaldir. Ve kast olmadan müvekkilin kardeşinin üzerine düşmesi ve yaralanması meşru müdafaa sınırları içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla ceza verilmemesi gerekmektedir.
Zira TCK madde 25 ve 27 madde de bu durum düzenlenmiştir. Madde 25- (1) Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
(2) Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
Madde 27- (2) Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.
Yukarıda açıkladığım nedenler ve gerek kanun hükmü gerekse de Yargıtay içtihatları dikkate alınarak meşru müdafaa hükümleri uygulanarak, müvekkilin cezalandırılmaması gerekmektedir.
4-SAYIN MAHKEMENİN HAKSIZ TAHRİK HÜKÜMLERİNİ UYGULAMASI GEREKMEKTEDİR.
Sayın mahkeme aksi kanaatte olsa bile , ceza verilirken haksız tahrik hükümlerinin uygulaması gerekmektedir. Zira; isnat edilen suçlamaları kabul etmemekle birlikte , yukarıda belirttiğimiz şekilde müvekkilin kardeşinin alkolün etkisiyle kendisine ,annesine , babasına ve müvekkile zarar vermesini engellemek için müvekkilin müdahalede bulunması haksız tahrik hükümlerinin dikkate alınmasını gerektirmektedir.
Zira TCK madde 29 ‘da da bu husus dikkate alınmıştır.
Haksız tahrik Madde 29- (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıkladığımız hal ve sebeplerle; müvekkil hakkında isnat edilen suçlamalardan BERAATİNE karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.
SANIK MÜDAFİ
MAKALELER